Y A Z A R L A R I M I Z ve B İ Y O G R A F İ L E R İ

TÜRKİYE'NİN YAZAR ŞAİR ve HALK OZANLARI
DETAYLI GÜNAY TULUN ÖZEL SAYFASI[sayfa1]

*SANAT YAŞAMI* 
EDEBİYAT ve MÜZİK KONUSU
Edebiyatla ilgisi ilköğretim çağında başladı. Öğrenim hayatı boyunca edebî yönleri güçlü; Düriye Güneri, Bahire Orbay, İbrahim Işık, Sedat Günay, Hayrettin Mutlu ve Bekir Sıtkı Erdoğan gibi değerli öğretmenlerin öğrencisi oldu. 

Samsun Gazi Osman Paşa İlkokulu'ndaki müdürü "Galip Naşit Arı"nın yazdığı kitap, edindiği ilk şiir kitabıdır. Kendisi, asıl şiir sevgisinin, o yılların "öğrenci inşat sanatçısı" olarak resmî törenlerde okuduğu şiirlerle halka seslenen Tülay Tulun'dan geldiğini söyler.  

Erzurum Vali Hafız Paşa İlkokulu'nun 4. sınıfındayken, kademesine bakılmaksızın, liseler dâhil tüm okullara açık kompozisyon yarışmasına katılacak kadar cesur olan şairimiz, liseye başladığı ilk yılda da "şiir okuma" yarışmasına katılmış. Birincisinde Vali Hafız Paşa'ya bir teşekkür mektubu kazandırmış. İkincisinin sonucuysa duyurulmamış.    

Yazılarını, ortaokul yıllarında okul gazetesinde görüyoruz. Adı, lise ve üniversite yıllarında yazdığı şiirlerle duyulmaya başlamış. "Şiirler" adlı ilk kitabının basılması, "Sensiz" adlı şiirinin bestelenmesi ve şiirlerinin edebiyat dergilerinde yayınlanması da o yıllara rastlar. Yine o yıllarda, devrin modasına uyarak, Türkiye’de zirveye çıkmış yabancı pop müzik şarkılarına Türkçe sözler yazdı. Bunlardan bir kısmı çeşitli orkestralarca konserlerde ve radyo emisyonlarında kullanıldı. Bu konuyu hayıflanarak anlatır. "Çalıp söylerken adımı verip vermediklerini bilmiyorum ama hiçbirini dinlemek kısmet olmadı. Arkadaşlar iki ya da üç kez "Senin şarkıların!" diye haber verdiler. Konseri geçtim ama radyo emisyonlarında izinsiz çalınıp okunmayacağını sandığım için inanamadım. Hiç kimse izin istememişti. Hoş, izin istemeye kalksalar adresimi nereden bulacaklardı ya, neyse... Bu yüzden 'şakadır' deyip geçtim. Uzun yıllar sonra, internet çıktığında, okurlarınca gönderilen şiirleri yayınlayan 'Şiirceler' adlı sitede 10 kadar şiirime rastladım. Onlardan birinin altında, şarkı sözlerimden "Girl" ve "A Place Where No One Goes"u okuduğunu belirten birinin yorumunu görünce inandım. Bu kez de dinleyemediğime üzüldüm."   

Kültür festivallerinde sunucu olarak yer aldı. "Muammer Karaca Tiyatrosu" gibi bazı yerlerde sahneye çıktı. İkinci Orhan Boran olarak lanse edilmesine rağmen, öğrenim gerekçesiyle bu işe devam etmedi. Bir dönem de şarkıcılığı denedi. O günleri kendi ağzından dinleyelim:
"Eskiden gayet sakin okurdum ama tam bu işe giriştiğim dönemde, şarkıya başladığım andan itibaren çok heyecanlanır oldum. Ellerim ve sesim titremeye başlıyordu. Misafir olarak sahneye çıktığım zamanlarda rahatça söylediğim ve övgü aldığım şarkıları bile okuyamaz olmuştum. Aslında sebebini biliyordum. Aşırı sigara tüketimi nedeniyle farenjit olmuştum. Tedaviler sonuç vermemişti. Bugün bile doğru dürüst tedavi edilemeyen bu hastalık o devirde nasıl edilsin ki? Şarkı söylerken ve uzun süreli konuşma yaparken boğazım kuruyor, gıcık başlıyor, öksürüyordum. Öksürük de bitmez tükenmez salvolar şeklindeydi. Gıcık şimdi gelecek, sesim şimdi kısılacak korkusu nedeniyle berbat ettiğim şarkıcılık defterini hemen kapattım. Bir daha denemedim bile... Gıcığı kesen tek şey, hemen o anda, gıcığın nedeni olan sigarayı içmekti. Ben de şarkı söyleyip insanları gıcık etmek yerine sigarayı seçtim. Ta ki bir gün gelip o beni bırakana dek!".

Şiirleri, üniversite yıllarında sanat ve edebiyat dergilerinde de görünmeye başladı. 1995 yılında yayınlanan Anılar Canlanırken isimli kitabı çeşitli tarihlerde yeniden basıldı. Bazıları bestelenerek şarkı yapılan bu şiirleri; Bülten, Haber, Eflâtun, Mavi gibi kültür sanat dergilerinde, yazıları da Haber gazetesi ve Mavi dergisi’nde yayınlandı. Şiirleri TRT dâhil birçok televizyon ve radyo programlarında okundu. Çok kısa bir dönem Haber gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı. Sivil silahlanmanın zararlarını anlattığı yazının basımı, ürken gazete yönetimince geciktirilince köşesini bıraktı.

Bulgaristan’dan Türkiye’ye yoğun soydaş göçü sırasında yazdığı basın bültenleri TRT Televizyonları ve gazetelerde yer aldı. Bazı şirketlerin katalog ve diğer tanıtım metinlerini kaleme aldı. Türkiye televizyonlarında yayınlanan bir seri reklam filminde oynadı. Türkiye'nin ekonomik düzeni ve iş hayatının genel durumu üzerine kendisiyle yapılan röportajlar ekonomi dergilerinde yayınlandı. Bankacılık döneminde de kendisiyle yapılan röportajlar çeşitli yerel ve bölgesel gazetelerde yayınlanmıştı. Kapalı devre abone sistemi uygulayan "Yazarlar ve Ozanlar"ın edebiyat dergisinde “Gerçeğin Damlaları” köşesinde ve aynı gruba ait "Gerçeğin Damlaları" dergisinde de yazdı.

Çok küçük yaştan itibaren, gittiği her yerde, Ermeniler tarafından yapılan soykırımların tanıklarıyla karşılaşması, onu bu olayı araştırıp öğrenmeye itti. Bu konuda birçok makaleye imza attı. Savunduğu fikri şöyle özetliyor: "Ermenilerin 'Soykırım yapıldı!' iddiası gerçektir. Soykırımı yapan Ermeniler, soyları yok edilmek istenense Türklerle Kürtlerdir.

Düşüncelerini cesurca ifade etmesinden dolayı sık sık diğer yayın kuruluşlarınca da alıntılar yapılan yazıları; çeşitli yayın organlarının gazete ve dergileriyle Kent Haber dâhil bazı web portallarındaki köşesinde yayınlanmıştır.

GAZETE, DERGİ ve BENZERİ YAYINLARDA GÜNAY TULUN
Yazı, şiir ve şarkı sözleri; kitaplar dışında çok sayıda basılı dergi, gazete, site, blog, TV ve radyoda yayınlandı. Yazı ve şiirlerinin sürekli olarak yayınlandığı yerlerden bazılarının isimlerini alt satırlarda bulabilirsiniz. 
BÜLTEN Dergisi, CIZIRTILI 45'LİKLER Dergisi-1, CIZIRTILI 45'LİKLER Dergisi-2, CİDDİ Gazete, CİDDİYET GazetesiDOĞANIN DOSTLARI Dergisi, EDİRNE HABER Gazetesi, EDİRNE SESLERİ Gazetesi "Eski adı. edirne'nin Sesi Gazetesi“, EDİRNE WEB Portalı, EDİRNESPORSitesi, EFLÂTUN Sanat Fikir Kültür Aktüalite Dergisi, ERZURUM SESLERİ Gazetesi "Eski adı: Erzurum'un Sesi Gazetesi", GERÇEĞİN DAMLALARI Dergisi, GRAMOFONLA TAŞ PLAKLARDAN Dergisi, GÜNAY TULUN ŞİİRLERİ Dergisi, HABER Dergisi, HABERCİDEN Gazetesi "Eski adı: Haberci Gazetesi", İNSAN ve SANAT Dergisi, İSTANBUL'un SESLERİ Gazetesi "Eski adı: İstanbul'un Sesi Gazetesi"KENT HABER Dergisi, KİM KİMDİR? DergisiKÖŞE YAZARLARIMIZ ve KONUK YAZARLAR Dergisi, MAVİ Kültür Sanat Dergisi, PASAPORTSUZ MÜZİK Dergisi-1, PASAPORTSUZ MÜZİK Dergisi-2, Radyo SESSİZLİĞİN SESİ, SAMSUN SESLERİ Gazetesi "Eski adı: Samsun'un Sesi Gazetesi", SANAT ve SİNEMA DergisiSESSİZ DÜNYA Dergisi, SESSİZLİĞİN MELODİSİ DergisiSESSİZLİĞİN SESİ Dergisi "Sessizliğin Sesleri Gazetesi bünyesinde devam etmektedir", SESSİZLİĞİN SESİ GRUBU Google (+), SESSİZLİĞİN SESİ KÜRSÜSÜ FacebookSESSİZLİĞİN SESİ OKURLAR Platformu, SESSİZLİĞİN SESİ Radyoları, SESSİZLİĞİN SESLERİ Gazetesi "Eski adı: Sessizliğin Sesi Gazetesi ve Sessizliğin Sesi Dergisi", SESSİZLİĞİN SESLERİ SANAT Galerisi , SESSİZLİĞİN ŞİİRSEL SESİ Dergisi, SİNEDİL Sanat ve 7.Sanat SinemaSOYKIRIM MÜZESİ Dergisi , SOYKIRIMLAR MÜZESİ Dergisi, ŞİİR PARKITARİHİN HABERCİSİ Dergisi "Eski adı: Haberci Dergisi", TARİHİN SESLERİ Dergisi, TRAKYA WEB Portalı, TURKİSH NEWS, TÜRK YAZIN DÜNYASI Facebook, TÜRK YAZIN DÜNYASI Ozanlar Birliği, TÜRK YAZIN DÜNYASI Şairler Birliği, TÜRK YAZIN DÜNYASI Yazarlar Birliği, TÜRKİYE'NİN SESLERİ Gazetesi "Türkiye'nin Sesi gazetesi", UZUN ÇALARDAN GRAMOFONA Dergisi ve benzeri olan toplam 72 matbu ve dijital; dergi, gazete, sergi, müzik yayını…

Günay Tulun'u, Türklerin Bulgaristan'dan Türkiye'ye yoğun göçü sırasında basın danışmanlığı rolünde de görürüz. “PAMUKBANK ve günün cumhurbaşkanı” adına yazdığı basın bültenleri TRT 1, TRT 2 ve gazetelerde yayınlanmıştır.

Bunların dışında TANYER, AMT 72 ve SÜTAN SÜT ÜRÜNLERİ için reklam metinleri yazdı. Enerji şirketleri için kataloglar hazırladı. Bir çok basılı dergiyle internet sitesi hâlen, şiir ve yazılarından aktarma ve alıntılar yapmaktadır.

KİTAPLARI 
*Kaliteli Yönetim İşletmelerde İç ve Dış Organizasyonlar-2001
İşletmelerde iç ve dış organizasyonlar, insan kaynaklarının pozitif kullanımına bağlı olarak artı değer yaratma ve yönetimde kaliteyi sağlama yolları üzerine yazılmış bir eserdir.

*Osmanlılarda Çağdaşlaşma Hareketleri Üzerine Küçük Bir İnceleme-1990Osmanlı Devleti'nde çağdaşlaşma adı altında yapılan hareketlerden birinci ve ikinci meşrutiyet dönemlerini inceleyen bir eserdir. Küçük boyuna karşın yeterli bilgiler içeren tarafsız bir inceleme örneğidir. Kitabın başlığında Yirmidokuzuncu Gün şiiri yer almaktadır. Esere aşağıdaki sözlerle giriş yapılmıştır. " İşte halk adına ve halkın mutluluğu için yapılan bir hareketin, dünya tarihinde hafif bir esinti, Osmanlı ve Türkiye içinse etkileri bugün bile devam eden garipliklerle dolu öyküsü. Bu öyküyü olduğunca tarafsız bir şekilde verebilmek için çeşitli kaynaklardan, karşıt görüşlerden faydalanmaya çalıştım. Ne monarşi, ne otokrasi. İnsan onuru için, insanca yaşam için demokrasi kalsın ülkemde... "

*Anadolu Uygarlıkları Alacahöyük, Troya ve Alişar Üzerine Küçük Bir İnceleme-1989Anadolu'muzda kurulmuş olan sayısız uygarlıklar arasından; Alacahöyük, Troya ve Alişar üzerine yazılmıştır. Adından da anlaşılacağı gibi Osmanlılarda Çağdaşlaşma Hareketleri Üzerine Küçük Bir İnceleme boyutunda, tarihî ve arkeolojik bilgiler taşıyan, bununla birlikte kopyacı arkeolojiye isyan eden bir inceleme örneğidir. Kitabın önsözünde Anadolu Uygarlıkları adlı şiirle birlikte, özet olarak aşağıdaki ifadeler yer almaktadır.
"İnsanlık tarihinde yerini alarak bugünkü uygarlıkların temel taşı olan tüm uluslara, aradan sayısız yüzyıllar geçmesine rağmen hâlâ aynı toprağı paylaştığımız atalarımıza; kısaca, onların geleceği olan bizlerden, geçmişimizi yazan tüm insanlara; binlerce selam, binlerce teşekkür..."

*Anılar Canlanırken [Anılar Canlanırken Geçmişi Yaşamak Gelecekle-2000, Anılar Canlanırken Bir Başkaydı O Yıllar II. Baskı-Ekim 1995, Anılar Canlanırken I. Baskı-Eylül 1995]: Bu kitaba yönelik tüm kritikler, olumlu ve övgü doludur. Kitapta yer alan eserlerin bir çoğu, radyo ve televizyon programlarının istek alan şiirleri arasındadır. Bu programlarda da gerek istek sahibi dinleyiciler gerekse programı sunan kişiler tarafından, olumlu kelimelerle tanıtıldığı bilinmektedir. Eser; basıldıktan bir ay sonra "Bir Başkaydı O Yıllar" alt başlığıyla ikinci baskısını yapmış, daha sonra da düzeltmeler ve yeni eklenmiş şiirlerle birlikte "Anılar Canlanırken – Geçmişi Yaşamak Gelecekle" adıyla yeniden basılmıştır. Tüm güzel görünüm ve olumlu eleştirilere rağmen, titizliğiyle ünlü eser sahibi, üçüncü baskı olan "Anılar Canlanırken–Geçmişi Yaşamak Gelecekle" dışında kalanları, hemen her kitapta mutlak surette görmeye alıştığımız bazı hatalar nedeniyle beğenmemekte. Gerçekten de bu son baskıyı öncekilerle karşılaştırdığımızda bizler de çok beğendik.

Bilebildiğimiz kadarıyla Türkiye'de korsan baskısı yapılan ilk şiir kitabı "Anılar Canlanırken"dir. İlk iki kitabın korsan baskısı yapılmıştır. Şairimizle yaptığımız görüşmede bu konuda kendisini en çok üzen olayın, şiirlerden bir kısmının asıllarından çok farklı olduğunu görmesi olmuştur. Aynı saptamayı, Kadıköy PTT arkasındaki sokakta bu işleri yapanların tezgâhından aldığımız kitapta bizler de gördük. Korsanlık konusuna ağır yaptırımlar getirilmesi şart.

*Günay Tulun Şiirler-1963: Bu eser, ilk şiirlerinin yer aldığı kitaptır. Dönemin modasına uygun olarak cep kitabı boyutlarında basılmıştır. Önsöz sayfası tahrif olduğundan o bölümde neler yazdığını buraya aktaramıyoruz. Kitabın içinde "Adını Yazacağım, Almila'ya, Aşka Düşmeden, Aşkın Tarifi, Ben, Bilmece I, Bilmece II, Bir Ana ki Vatanımın İnsanı, Dinmeyen Özlem, Haykırırım, Hercai, Sensiz, Tuz Ekmek ve Gelecek, Ve Adam" gibi çok sayıda şiir vardır. Bunlardan "Almila'ya" Bülent Davran tarafından bestelenmiş, solist Mücahit Akyunak tarafından okunarak stüdyo kaydı yapılmıştır. Yine bu kitaptaki şiirlerden "Dinmeyen Özlem"de Bülent Davran tarafından bestelenmiş ve onun da stüdyo kaydı yapılmıştır. "Sensiz" adlı şiirinse birinci bölümü Soydal Sılay, ikinci bölümüyse şairin kendisi tarafından bestelenmiştir.

BESTELENEN ŞİİRLERİ
Basılı şiirlerden Sensiz, Soydal Sılay’la birlikte yapılan ortak çalışma sonucu beste hâline dönüştürülmüştür. Bu şiirin birinci bölümünün bestesi Soydal Sılay’a, ikinci bölümünün bestesiyse Günay Tulun’a aittir. "Türk Sanat Müziği" formunda yapılmıştır. Dinmeyen Özlem adlı şiir, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası sanatçılarından, kompozitör Mehmet Bülent Davran tarafından bestelenerek şarkı hâline getirilmiştir. Şiirin öyküsü ilginçtir. Yazıldıktan sonra, başka şiirlerle birlikte kaybolmuş, uzun yıllar bulunamamıştır. Şiir dinletilerinin aranan kişilerinden Canay Davran, bir dinletide ezberden okuyunca, yeniden kayıt altına alınması mümkün olmuştur. Daha sonra, Mehmet Bülent Davran tarafından notaya dökülerek bestelenen bu eser, romantik pop tarzındadır. Almila’ya, kaleme alınan en eski şiirlerden biridir. Ayrıca şarkı hâline getirilmiş bir versiyonu daha vardır. Dinmeyen Özlem gibi kayıp şiirler arasında yer alan bu eser de Canay Davran tarafından ortaya çıkarılmış ve yine Mehmet Bülent Davran tarafından bestelenmiştir. Bu yapıt da pop müzik tarzına uygun, romantik bir bestedir. Dinmeyen Özlem ve Almila’ya adlı eserlerin " Türk Sanat Müziği " normlarına göre düzenlenmiş farklı varyasyonları da bulunmaktadır. "Almila'ya"nın, Mücahit Akyunak tarafından Özkan Turgay Stüdyosu'nda okunan bir demo kaydı Leyla Ay'ın tasarım ve yapımcılığıyla iki ayrı klip hâline getirilmiş ve bazı sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanmıştır.

ŞARKI SÖZLERİ
Yapıtlar arasında; dünyada hâlâ geçerli olan, bizde de bir dönem çok yaygın bir şekilde kullanılan yabancı sözlü şarkıların Türkçe okunabilmesi için yazılmış çok sayıda şarkı sözü de bulunmaktadır.

İlk akla gelenler arasında;
- Hugues Aufray'nin Celine
- The Beatles'ın Girl
- The Four Pennies'in A Place Where No One Goes
- The Yard Birds'ün Still I'm Sad
- Peppino Gagliardi'nin Inna Morarmi Di Te
- Tony Cucchiara'nın Se Vuoi Andare Vai
- Yine Tony Cucchiara'nın Gioia Mia
- Adriano Celentano'nun E Voi Ballate
- Birçok sanatçının okuduğu Mi Sono Innamorato Di Te
- Trelemoes ve Keith'in ünlü şarkısı Tell Me To My Face
- Yine pek çok sayıda sanatçının okuduğu El Cordobes
adlı, dönemlerinin hit olmuş şarkılarıyla yine onlar gibi hit olmuş başka şarkılara yazılan onlarca şarkı sözünü sayabiliriz.

ŞİİRLERİYLE İLGİLİ KISA BİLGİLER
Yukarıda değinildiği gibi, söz konusu kitap ve dergilerdeki şiirlerden bir kısmı, yıllardır TRT dahil bir çok radyo ve televizyonda dönem dönem seslendirilmektedir. " Af " ve " Ah! O Eski Yıllar " gibi bazı şiirlerinin; Enis Fosforoğlu'nun hazırlayıp sunduğu TRT FM'deki Geceye Doğru programında ilk okunmasını takip eden dört hafta içinde üst üste istek alması dikkat çekicidir.

Anılar Canlanırken kitabında yer alan; affetmenin imkânsızlığını affetmiş gibi anlatan " Af ! ", tarih ve coğrafya içerikli bazı eserlerin yazarları tarafından sıkça alıntı yapılan " Anadolu Uygarlıkları ", geçmişin bir daha bulunması imkânsız güzelliklerini yansıtan " Ah! O Eski Yıllar " ve yapıta adını da veren panoramik " Anılar Canlanırken " kitabın en fazla söz edilen eserlerinden ilk akla gelenlerdir. Şiirlerin çoğunun yıllardır; radyo ve televizyonlarda okunması, kitlesel dergilerde yer bulması, tarihsel makalelerin içinde yer alması, yayınlanan şiir kitapları ve geniş okuyucu ağına sahip internet siteleri tarafından alıntı yapılması şiire yönelik okuyucu kitlesinin artmasına ve eserin daha çok tanınmasına yol açmıştır.

Okurların ilgisi zaman zaman cevap niteliğindeki bazı şiirler üzerinde de yoğunlaşmıştır.
-Sezen Aksu’nun duygu yüklü " Biliyorsun " adlı eserine karşı Biliyorum başlığıyla verilen cevap,
-Timur Selçuk'un bestesiyle ölümsüz hâle gelen Ümit Yaşar Oğuzcan’ın " Ayrılanlar İçin " şiirine karşılık olarak yazılan Kavuşanlar İçin bu tür şiirler arasında ilk akla gelenlerdir.

Dergiler ve Anılar Canlanırken adlı kitaplarda yer alan şiirlerden bazılarının, önemli günleri anmak için yapılan resmî ve özel törenlerde okunduğu bilinmektedir.

Toplumsal acılarımızdan; Ermenilerin yaptığı sayısız soykırım cinayetleri üstüne yazılmış, insanı yıpratan bir hüzün taşıyan, küçücük bir çocuğun safiyetine karşın ona ve ailesinin tüm fertlerine reva görülmüş mezalimi anlatan, nefesleri bedenlerinden çekip alınmış çocuklarımızın anısına ithaf edilmiş " Yedi Gibiydi Yaşım, Sekize Girmiş miydim ? " ile vatan aşkıyla yanıp tutuşan bir şehidin ağzından, küçük bir zaman dilimi içinde yaşananların dile getirildiği " 1914 Kışında Sarıkamış Karları " son dönemin önemli şiirleri arasındadır.

" Başöğretmen Atatürk'ün bir öğretmeninden, bugünün öğrencilerine mektup " dipnotuyla Anıtkabir Defteri'nde de yer alan " Öğretmenin Mektubu " da bazı törenlerin sıkça okunan şiirleri arasındadır. 

YAYINLANMIŞ ESERLERİNDEN BİRKAÇ ÖRNEK 
Play Sembolü






.
MAKALE ve ŞİİRLERİN DOĞRU ÖRNEKLERİNE ULAŞIM: 
"Yazarlar ve Ozanlar Grubu"muzun üyesi olan Sayın Günay Tulun'un bazı eserlerine, internet ortamında da ulaşılabilmektedir. Yalnız, alıntı yapılan kaynakların belirsizliği nedeniyle çeşitli yanlışlar içeren bu eserlerin özgün baskılarına uygun tek doğru kaynak, "Türk Yazın Dünyası" ve "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun adresleridir. Bu adresleri, grubumuza üye diğer yazar ve ozanlarımıza yaptığımız gibi, dileyen okurlarımızın kolayca ulaşabilmesi amacıyla yandaki sütunlarda yayınladık.
.
Saygılarımızla
Yazarlar ve Ozanlar Grubu


Özel Not 1: Günay Tulun Şiirleri adlı özel sitesinden aldığımız "MİNNET DOLU SONSUZ TEŞEKKÜRLERİM" adlı notu da yayınlamazsak haksızlık olur. Buyurun: 
"Eski şiirlerimin kaybolmadan bugüne dek gelmesinde büyük payı olan değerli kardeşim Sayın Faruk Ogan'a, İTÜ sekreteryasından soyadını bilemediğim Sayın Gülten Hanım'a, değerli büyüğüm Sayın Hasan Livaneli'ye, büyük Türk şairi Rahmetli Ayhan Hünalp'e, Sayın A. Tülay Tulun'a, hafızasında saklayan ve törenlerde okuyan Sayın Canay Davran'a, genç yaşta aramızdan ayrılan güzeller güzeli Rahmetli Melike Kaptanağası'na, Sayın Tahsin Usta'ya; besteleyenlerden Rahmetli Kardeşim DSP Genel Başkan Yardımcısı Hadimi Soydal Sılay'a, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası sanatçılarından Sayın Mehmet Bülent Davran'a; TRT FM'in 'Geceye Doğru' programında istek üzerine hiç bıkmadan defalarca okuyan Saygıdeğer Sanatçı Enis Fosforoğlu'na, televizyon ve radyoda okuyan diğer inşat sanatçılarının hepsine; dosyalayarak koruyan Sayın Okşan Tulun'a; kanımca dünyanın en mükemmel şiir sitesi olan 'Şiir Parkı'nda resimleyen, seslendiren, yayınlayan Sayın Semiramis Kanbak'a; resmî ya da özel törenlerde okuyan ve gazete, dergi, internet sitelerinde yayınlayan herkese; ses kasetleri ve MP3 bantlarına okuyanlara; beğenen ya da beğenmeyen, eleştiren ve bu eleştirisini bana kadar ulaştırmak zahmetine katlanan dost yüreklerin hepsine şükranlarla dolu minnet duygularımla..." 

Özel Not 2: Günay Tulun Şiirler adlı kitap yazarın kendisinde de bulunmamaktadır. Sayfamızda yer alan fotoğraf, Sayın Emel T.'nin, "sahaftan alarak kişisel arşivine kattığını belirttiği" bir hayli yıpranmış dış kapaksız, yamalı nüshanın iç kapağıdır. Emel Hanım indeksin fotoğrafını da çekip yollamış. Bir kez daha teşekkür ederiz.

METİN ve SAYFA DÜZENİ
Metin ve sayfa düzeni, Türk Yazın Dünyası Sanat Yönetimi 
tarafından hazırlanmıştır. Sayfa üzerindeki telif haklarının tamamı, makale, köşe yazısı, şiir, bilgilendiren içerik, sayfa düzeni ve konular üzerindeki haklar da dâhil olmak üzere adına özel sayfa düzenlenmiş olan yazarların kendilerine aittir. Buna göre; 

TÜRKİYE'NİN YAZAR ŞAİR ve HALK OZANLARI DETAYLI GÜNAY TULUN ÖZEL SAYFASI
 üzerindeki her türlü hak sahibi de yazarımız Sayın Günay Tulun'dur. Wikimedia Vakfı'na ait wikipedia-wikipedi-vikisözlük-wiktionary ile biyografi site, dergi, gazeteleri ve antolojiler; "sessizliginsesi.tr@gmail.com" adresine başvurarak kendisinden izin almak ve içeriği değiştirmemek kaydıyla bu biyografiyi kullanabilirler. Şiir Parkı "www.siirparki.com" sitesi, bu konuda özel izinlidir. [Diğer biyografik çalışmalarımızdan da yararlanmak isteyen site ve kuruluşlar da taleplerini aynı adrese yapmalıdırlar. 
İdil Tulunoğlu, Günay Tulun, Mete Esin, Güray Tulun, Konuk Yazarlar, Sessizliğin Sesleri Gazetesi, Erzurum Sesleri Gazetesi, Samsun Sesleri Gazetesi, Edirne Sesleri Gazetesi, Tarihin Sesleri Dergisi, Sessizliğin Şiirsel Sesi Dergisi, Sessizliğin Sesleri Sanat Galerisi, Sessizliğin Sesi Grubu Radyoları, İstanbul'un Sesleri Gazetesi, Haberciden Gazetesi


Sayfa düzeni Günay Tulun tarafından yapılmıştır.